4 Nisan 2012 Çarşamba

OĞLUMA Bİ HALLER OLDU

Hukuk ve Yaşam Dergisi için Cem Özer ile röportaj yaparken bu oyun hakkında da konuştuk. Basından ve sosyal medyadan takip ettiğim kadarıyla çok komik ve güzel olduğunu öğrendiğim oyunu için Cem Özer de “en az 300 kahkaha garantisi” verince bu oyunu sezon bitmeden mutlaka görmek şart oldu. Henüz bir oğlum olmadığı için ben de oyunu annemle izlemeye karar verdim.

Laf lafı açıyor döneminden itibaren izlediğim, kitabını, yazılarını okuduğum, filmlerini izlediğim, twitterda takip ettiğim Cem Özer’i ilk kez “benim için yeri ayrı” dediği tiyatroda, sahne üzerinde, kendi yönettiği oyunda izleyeceğim için heyecanlıydım.

Oyuna gitmeden bir gece önce internetten daha önce uzun süre “oğlum çiçek açtı” adıyla Ali Poyrazoğlu’nun oynadığı oyunu bulup, fikir sahibi olmak için 20 dakika kadar izledim ama keyfi kaçmasın diye de daha fazla izlemekten kaçındım.

Gerçek hayatta da bir oğlu olan Cem Özer ile (bildiğim kadarıyla hiç evlenmemiş ve çocuk sahibi olmayan) Ali Poyrazoğlu’nun bu babayı ne kadar farklı yorumlayacaklarını da merak ediyordum.

Hatta yukarıda bahsettiğim röportajda Cem Özer’e “gerçek hayatta oğlunuzun eşcinsel olduğunu öğrenseniz nasıl tepki verirdiniz?” diye de sorduğumdan oyundaki tepkisi de merak konusuydu benim için.*

Oyunun konusu da bu zaten, oğlunun eşcinsel olduğunu ve New York’ta erkek sevgilisi ile aynı evde yaşadığını öğrenen Texaslı bir babanın bu durumu nasıl karşıladığını anlatıyor.

Hayat Bilgisi dizisinden tanıdığım Paşhan Yılmazel Cem Özer’in “gelini” rolünde çok başarılı.
Paşhan’ın dansları ve titremeleri harika, kullandığı terminoloji de dillere pelesenk olacak cinsten. Bence oyunun tanıtımlarında “lütfen evde denemeyiniz” notu düşülmeli. Yoksa babanıza o tonlamayla “babası” demek tehlikeli olabilir.

Cem Özer’in Christina Aguilera’dan Beautiful şarkısı eşliğinde yaptığı direk dansında gülmekten gözlerimden yaşlar geldiğini söylemeden edemeyeceğim.

Karşılıklı oynadıkları sahneler ise oyunun en hareketli sahneleri, uyumları muhteşem. Bir ara Cem Özer’in tekmeyle savurduğu çanta, kastını biraz aşıp dekor gereği görünmez bir duvar olması gereken yerden diğer odaya geçince Paşhan da dayanamayıp oyunda olmayan bir repliği döküveriyor ağzından; “duvarı deldi pezevenk!”

Oyun bittiğinde oyuncuları dakikalarca ayakta alkışladık. Çıkışta bana “13 Nisan’da televizyonda başlayacak olan Laf Lafı aşıyor programının hazırlıkları nedeniyle oldukça yorgun olduğunu ve bu nedenle performansının ancak %60’ını sergileyebildiğini” söyleyen Cem Özer %60’ıyla bile gülmekten kırıp geçirebiliyor, dikkat!

Dişlerini fırçalarken bir yandan konuşmaya çalışması görülmeye değer ama asıl güzel olan o diş macunu kokusunu oturduğunuz yerden duyabilmek, yaşasın tiyatro.

*Röportaj çok yakında Hukuk ve Yaşam Dergisi’nden okunabilir.