23 Nisan 2010 Cuma

İroni


İroni
Yerim onu diye severiz biz, küçük sevimli bebekleri ama bunu bir kuzuya söyleyince haliyle ironik oluyor.
Siz hiç bir aslanın avını yemeden önce, bir ceylanı patileriyle okşadığını, ne şekersin sen öyle dediğini gördünüz mü?
Ama insanoğlu kurban bayramından birkaç gün önce satın aldığı koyunu besleyip, sevebilir sonra da kavurmasını afiyetle yiyebilir.
Veteriner olmak da bu açıdan bakıldığında ilginçtir. Tedavi ettiği hastalarını mangalda pişirip yiyebilen bir meslek erbabı daha yoktur şu dünyada.
Bir de falcılar vardır; size geleceği görebildiklerini söylerler ama ben şimdiye kadar sayısal loto sonuçlarını görüp ikramiye kazanmış falcı duymadım.
Şişman bir diyetisyene veya kendisi de boşanmış olan bir aile terapistine güvenebilmek de pek kolay değildir.
Eski sevgili arkasından “unuttum ben onu” demek de hayli ironiktir aslında; çünkü gerçekten unuttuğunuz birini unuttuğunuzu bile fark etmezsiniz, sizin için öyle biri zaten yoktur artık, var olmayan birini de haliyle unutamazsınız.
Alarm çalmadan erkenden uyanabildiğiniz tek günün aslında bayram tatiline denk gelmesi gibi, arabayı her yıkattığınızda ya da evin camlarını her sildiğinizde yağmur yağması da kaçınılmazdır.
6yıl tıp fakültesinde okuyup,4 yıl da asistanlık yapıp uzman olan bir doktorun ilkokulu dahi bitiremeyen ağlak sesli şarkıcının yüzde biri kadar bile kazanamıyor olmasına şaşırmadığımız gibi, köprü geçişinin ücretsiz olduğu gün, köprüden geçişin hızlanacağı yerde kilitlenmesine de şaşırmayız.
Çünkü hayat genellikle bizimle dalga geçer. Bize düşen de alınganlık göstermek yerine hayatla dalga geçmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder