10 Ağustos 2010 Salı

TEMMUZ



TEMMUZ
İmparator Julius Caesar takvim olayına el koymuş, dahası kendi adına bir ay yapmış; yani “yapmış” diyorum çünkü epey uğraşmış üzerinde. Hem zamanını sabitlemiş hem de kendi ayı diğerlerinden kısa olmasın diye gariban şubattan gün çalmış.

Bunu gören Augustus durur mu o da bir sonraki ayı sahiplenmiş ama bakmış kendi ayı Sezar’ınkinden kısa, zaten kısa olan gariban Februarius'dan bir gün daha alınsa ne değişir ki demiş şubat ayı hemen 28 güne indirilmiş, ağustos da 31 güne çıkarılarak, Julius Sezar ile eşitlik sağlanmış.

Türkçede ise Sezar’ın hakkı Sezar’a verilmemiş, yeraltı tanrısının adı olan Dammuz ismi bu ay için tercih edilmiştir.


Ay takvimi ise tuhaf, yerinde durmuyor bir türlü her sene 10 gün koşuyor, tutabilene aşk olsun. Bu sene de 11 ayın sultanı Ramazan ağustosa denk geldi. Mesela bundan 2 sene sonra ağustos ayı Ramazan’a denk gelmeyecek, benim yazı anlamsız kalacak.

Yani adı Sultan ama tahtı dalgalı kurda, benim diyip başını sokabileceği bir tapusu yok ki Ramazan’ın. Kocası ölmüş nineler gibi ay ay dolaşıyor, çocuklarının evlerine misafir oluyor.
Oysa gariban şubatın tapusunu verseydik Ramazan’a hem serin serin geçerdi, hem 16 saat sürmezdi, hem de 28 günde bitiverirdi oruç. Böylece hem oruç tutanlar memnun olurdu, hem de kullarının mutluluğu ile sevinen Sultan.

Neyse …

Bir maniniz yoksa akşam iftara bekleriz, mani demişken;


Ben de yazayım bir mani
Davulcu değilsem ne olmuş yani
Ne de güzel olurdu
İftarda olsa bir yahni

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder