9 Mayıs 2010 Pazar

Necmi Yapıcı ile röportaj



Necmi Yapıcı:1972 yılında İzmir’de doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü'nden mezun oldu. İlk olarak 1999 yılında başlayan, 5 yıl boyunca 400'ün üzerinde bölümü yayınlanan Ayrılsak da Beraberiz adlı dizide "Yırttık abicim yırttık" sözüyle tanınan "Feridun Bitir" adlı karakteri oynayarak ünlendi.
Onlarca film ve dizide rol aldı. Bunun yanı sıra Ayrılsak da Beraberiz’in 25 bölümü, Dikkat Bebek Var’ın 26 bölümü başta olmak üzere çeşitli dizi ve reklam senaryoları yazdı. Reklam ve dizilerde yönetmenlik yaptı.

İzmirliliğin
getirdiği tüm sıcaklığıyla, kalabalıklara karışmaktan zevk aldığı her halinden belli Necmi Yapıcı’ya caddede dolaşırken herhangi bir haftasonu rastlayabilirsiniz. Ben de bu pazar günü anneler gününde çok sevdiği Bağdat Caddesi’nde bir cafede kahvelerimizi yudumlarken onunla konuştum. Necmi’ye kayıt aletimin bir anda biten pili ve sair tüm azizliklerine rağmen hiç neşesini bozmadan içtenlikle sorularıma cevap verdiği için tekrar teşekkür ediyorum.

Çöplerin arasında sınava hazırlandım
Merve: Güzel Sanatlar Fakültesinin Sinema Bölümüne son sınavda elenerek giremediğin için tiyatro bölümüne girmişsin. Biraz anlatabilir misin? Sinema oyunculuğu ile tiyatro oyunculuğu arasında ne tür farklar var?
Necmi: Kamera arkası yönetmenlik istiyordum. 3.aşamada kaybettim, kazanamayınca bir sonraki sene oyunculuk bölümüne girmeye karar verdim.
Zaten ortaokul liseden itibaren bütün öğretmenlerim “sen tiyatrocu olmalısın” diyorlardı. Yönetmenlik yapacağım ama madem almıyorlar ben de arka kapıdan girerim, önce oyunculuk yapayım, sonra yönetmenlik yaparım dedim.
O zaman 2 ayrı işte çalışıyordum. Biri İzmir Fuarı’nda makarna standında diğeri de Ege Üniversitesi’nde bilgisayar operatörlüğü idi.
Sınava 8 günde hazırlandım. Çalıştığım yerin arka bahçesinde çöplerin arasında prova yaptım. Eskişehir’de üniversiteyi daha önce kazanmış olan arkadaşım Engin Benli yardımcı oldu.

Zaten daha sonra yönetmenlik de yaptım. Metin Şentürk’ün oynadığı Sonradan Görme, Ebru Gündeş ile İmkansız Aşk, Kadın Her Zaman Haklıdır dizilerini yönetmen olarak çektim. Hepsi de sit comdu.
Mansur Ark’ın bir video klibini, TRT Dünya Kupası tanıtım klibini ve Kahkaha Show komedi programını ve 2 tane de reklam filmi yönetmen olarak çektim.
Ama daha çok oyunculuktan zevk alıyorum. Yönetmenlikten de çok zevk alıyorum ama bazılarında hem oyuncu hem yönetmen olarak yer aldığım için çok zor oldu.
Tiyatro ile sinema arasında oyunculuk açısından çok bir fark yok. Tiyatroda biraz daha büyük oynarsın, sinemada çok daha küçük oynarsın. Tiyatro daha çok konsantre olmanı gerektirir.2 saat boyunca konsantre oluyorsun, sadece arada dinleniyorsun.
Merve: Bu işin eğitimini almış, her aşamasında görev almış biri olarak en sevdiğin hangisi? Oyunculuk, senaristlik, yönetmenlik?
Necmi: Hepsini çok seviyorum. 2 işi yapan yarım yapar derler.
Aynı anda yapmak zor ama ayrı ayrı yapılabiliyor.

Merve: Önce dedeni ve sonra da babanı oldukça erken yaşta kaybetmişsin, seni sahnede görme şansları olmamış. Bu oyunculuğunu etkiledi mi?
Necmi: Dedem öğrenciyken izledi, babam izlemedi. Dedem ve babamın ölmesi oyunculuğumu etkilemedi ama zaman zaman düşünüp hüzünlenirim izleselerdi tv de sinemada diye..bazen yalnızken gözlerim dolar.
Öğrenciyken annem ve babam ayrıydı. Babam çok ilgilenmiyordu. Ama dedem hem harçlığımı veriyordu, hem de destekliyordu. Hakkı çoktur.

Merve: Animatörlük yaparken tanıştığın Cihan Ünal, İstanbul’a geldiğinde sana tiyatroda rol alman için yardım etmiş. İnsan kendi şansını kendi mi yaratıyor yoksa şanslı bir insan mısın?
Necmi: Animatörlük yaparken tanıştık. Zaten daha çok teatral işler yapıyorduk. Cihan Bey de benim oyunculuğumu, vücudumu kullanmamı çok beğeniyordu.
Sonra ben Cihan Ünal’ı mezun oldum, İstanbul’a geliyorum diye aradım. O da beni Nedim Saban’ın tiyatrosuna gönderdi. Nedim Saban da “Cihan Bey gönderdiyse tamamdır” diyip bana rol verdi.
Tiyatro bitince panikledim, çünkü bir ay sonraki kira paramızı veremeyecektim. Yine tatil köyünden tanıdığım yönetmen Ömer Uğur’u aradım o Hamdi Alkan’ı arayıp beni önerdi sağ olsun, o da kırmadı ve 3 senelik Reyting Hamdi serüvenim öyle başladı.
Bence hayatta ne oluyorsa bir şey için oluyor, belirli bir sebebi var ve bizi bir yere götürüyor.

Merve: Sokakta sana hala Feridun Bitir diye sesleniyor olmaları hoşuna gidiyor mu?
Necmi: Eskiden daha çok Feridun diyorlardı. Hatta yırttık abicim diye sesleniyorlardı. Artık Necmi Yapıcı olarak tanıyorlar. Bu da benim hoşuma gidiyor.

Bizim meslek sincap gibi
Merve:Peki gerçek hayatta ilk ne zaman yırttık abicim dedin?
Necmi: Hiçbir zaman yırttık diyemedim. Öyle güzel bir zamandan geçemedim. Bizim meslekte hiçbir zaman kendini garantiye alamıyorsun. Geleceğimi garanti altına aldığımı düşünürsem, yırttık derim. Bizim işte sen kendi geleceğini birikim yaparak kendin hazırlıyorsun. Mesela Ayrılsak da Beraberiz uzun sürdüğü için bir ev aldım, araba aldım, bankada param vardı. Ama çalışmadığım dönemlerde bu parayı yedim. Bizim meslekte sincap gibi yazın toplayıp kışın yiyorsun. Kenarda birikimin olursa, o zaman her önüne gelen işi kabul etmezsin, seçme şansın olur. Ben 3-4 aile bakıyor gibiyim; nafaka veriyorum, anneme, kardeşime de yardım ediyorum.

Merve: Emre isminde çok şeker bir oğlun var ve sanıyorum 2 kez evlendin. Tekrar evlenmeyi düşünüyor musun? Oyuncuların evlilikleri yürümez mi?
Necmi: Tabi ki tekrar evlenebilirim. Neden olmasın.
Oyuncuların evlilikleri yürümez diye bir şey yok. Yürüyen evlilikler de var. Ayrıca 2 -3 kez evlenen avukat da var doktor da var ama biz göz önünde olduğumuz için dikkat çekiyor.
Merve: Bugün anneler günü ve birazdan oğlunla ve annesiyle kutlayacaksın. Peki şu anda sen ve eski eşin başkalarıyla evli olsaydınız bu mümkün olur muydu? Bazı ünlülerin geniş aileler şeklinde yedikleri yemekleri ve çıktıkları tatilleri izliyoruz. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Necmi: Tabi ki, biz 10 senedir ayrıyız, ama çok medeni bir ilişkimiz var.Daha önce de farklı birlikteliklerimiz varken de beraber tatile çıktık.Aramızda böyle sorunlar olmuyor.Zaten bizimle birlikte olacak insanlar da baştan durumu kabul ediyor.
Merve: 2 kez boşanmış biri olarak mahkeme deneyimin de var. Biraz anlatır mısın neler yaşadın? Adalet sistemini nasıl yorumluyorsun?
Necmi: Ben her ikisinde de anlaşmalı boşandım. Bir duruşmada bitti. O yüzden herhangi bir sorun yaşamadım. Anlaşmazlık olunca çok uzayabiliyor, bu benim anlayabildiğim bir şey değil. O kadar kavgaya gerek yok.
Bir tanesinde Şişli Adliyesi’ne gitmiştim. İş hanından bozma bir yer olmasına, küçücük bir odada davanın görülmesine çok şaşırmadım. Sonuçta Türkiye’de yaşıyoruz.
Avukat olsaydım suçlu olduğunu bile bile hayatta bir adamı savunamazdım. Adam öldürmüş veya tecavüz etmiş birini savunamazdım. Masum olduğuna inandığım kişileri savunmaya çalışırdım.

Merve: Çok yönlü bir insansın, yaşam koçluğu eğitimi, illüzyonistlik, animatörlük, oyunculuk, yönetmenlik, senaristlik yapmışsın ve hala yapıyorsun.
Necmi: Şarkı sözü de yazıyorum, yakında Haktan’ın albümünde yayınlanacak inşallah. Facebook’ta demosu yayınlandı ve çok beğenildi. Arkadaşlarım bana “Proje Necmi” derler, yaratmayı seviyorum.
Doğuştan gelen bir yetenek sanırım.

Merve: Yaşam koçluğu eğitimi almak için Amerika’ya gitmişsin, biraz anlatır mısın?
Necmi: Amerika’ya gitmedim ama Bob Procter ekibinden bu eğitimi Türkiye’de aldım, imzalı sertifikam Amerika’dan geldi.

Merve: Neden hiç başrolde göremedik seni? Cast seçimi yaparken yönetmenlerde bir tembellik mi oluyor?
Necmi: Başrol için yakışıklı olmak gerek. Sanırım bunun önemi büyük seçimlerde, ama başrol ya da yan rol olması benim için önemli değil. Asıl 2. roller parlatır, sürükler oyunu
Kendi yazdığım senaryomda iki sakar kardeşin hikâyesinde başrol oynayacağım, tabi yapımcıyı ikna edebilirsem.
Onun dışında kendin belirleyemiyorsun, sen her ne kadar daha fazlasını hissetsen de yeteneğini ve değerini başkaları biçiyor.

Merve:Lost dizisinde oynasan hangi karakteri oynamak isterdin?
Lost’ta oynasaydım, Desmond ya da John Lock olurdum. Sawyer da olabilirdi. Aslında oradaki her rol olurdu. Çünkü adamlar karakter yapıyor.Bizde sorun da bu, karakterler önemsenmiyor. Daha çok konu ve durum öne çıkıyor..karakterler renkli karmaşık olamıyor fazla..sadece durumlar karışık..entrika var her dizide

Merve: Bir dizide ya da bir filmde bir avukatı canlandırman gerekirse nasıl bir tipleme çıkartırsın? Kafandaki avukat imajı nedir?
Necmi: Bu senaryo ile alakalı, senaryoda sana sunulan köşeler var; düzenbaz bir avukat, yalancı bir avukat, çok dürüst bir avukat; sana verilene göre rolünü çıkartıyorsun.
Oyunculuk açısından rol ne kadar renkli ne kadar zor olursa o kadar keyifli olur.

Merve: Abdi İpekçi davasındaki bir avukatı mı yoksa bir sit comdaki avukatı mı oynamayı tercih edersin?
Necmi: Her ikisini de oynamak isterim, her ikisi de keyif verir.

Merve: Web sitende “özgelecek” diye çok hoşuma giden bir bölüm var. Kazancının %10’unu ihtiyacı olanlara bağışlamak ve öğrenci okutmak gibi harika düşüncelerin ve mesleki planların var. Burada yazdıklarının ne kadarını gerçekleştirebildin?
Necmi: Erdal Demirkıran yakın arkadaşım, ondan eğitimler aldım, kendisi kişisel gelişimcidir.”Sadece aptallar 8 saat uyur” gibi kitapları olan, çok akıllı bir insan. Bu da onun eğitiminde gördüğüm bir şeydi.
Bence özgeçmiş çok önemli değildir.
Örneğin polis olmak istiyorsun ama 7 kuşak geriye doğru inceliyorlar ailende hırsız varsa seni almıyorlar. Senin ailende bir hırsız olması senin de hırsız olacağın anlamına gelmez. Geçmişe üzülmeye de, geleceğe endişelenmeye de gerek yok. Ben bu anda yaşamayı seviyorum. Zor olsa da umutsuzluğa kapılsam da böyle. Örneğin işsiz kalınca olumlu bakabilmek çok zor. Mümkün olduğu kadar az zararla atlatmaya çalışıyoruz.
Planladığım şeyler, hayallerim var herkes gibi, yapmak istediğim şeyler var. Henüz hiçbirini yaptığımı söyleyemem. Basamak basamak bir şeyleri başardıkça ortaya çıkacak. Hayatta en çok istediğim şey, her gün 100-200 kişiye yatacak ve yiyecek sağlayacak bir oluşum yapabilmek. İnşallah bunu yaparım.

Merve: Web sitende bahsettiğin Kashna Dahi Fabrikası nedir?
Necmi: Yine Erdal Demirkıran’ın çalışması bu. Kashna Kaf Dağı’nın arkası anlamına geliyor. Nasıl dahi olunur? Nasıl beyninin 2 tarafını da kullanırsın? Beynini nasıl daha çok kullanırsın gibi şeyler anlatıyor.
Dahiler sistemli çalışan, vazgeçmeyen insanlar. Bir şey istiyorsan gerçekten başaramamana imkân yok aslında. Oturup bir şeyler olmasını beklememek gerek.

Merve: Yeni projelerinden biraz bahseder misin?
Necmi: Bir sinema filmi senaryom var.1milyon dolara çıkacaktı, bulmak zor olacağı için maliyeti düşürmeye çalışıyorum, maliyeti 600-700.000 Dolara nasıl çekeriz diye uğraşıyorum.
Onun dışında bir televizyon projesi var, kanallarla görüşüyoruz.
Bir de Şafak Sezer ile”Çöplük” isimli bir film projesi üzerinde konuşuyoruz.

Merve: Twitter’da ve facebook’ta herkes 10 TL bilet ücretini peşin versin, filme sermaye yapalım sonra sinemada ücretsiz izlesinler şeklinde bir öneri sundun. Bu dünyada örneği olan bir çalışma mı? Yapılabileceğini düşünüyor musun?
Necmi: 2-3 ay önce Elif’ in programında söyledim, gürültüye geldi tam konuşulmadı.
Başka örnek var mı bilmiyorum, ben buldum sanırım.
Yasal yönünü araştırıyorum. Kolay değil. Örneğin birisi bir film için Facebookta
1’er TL yardım olarak toplamak istemiş, ama benim sistemim farklı. Bağış istemiyorum, ben biletleri önceden satmış olacağım. Para verene üzerinde belirli bir numarası olan biletler verilecek, filmi de o biletle izleyecekler.
Merve: İnşallah düşlediğin filmi çekebilir ve özgeleceğindeki düşüncelerini en kısa sürede gerçekleştirirsin. Teşekkürler.

2 yorum:

  1. Necmi Yapıcı 10 numara oyuncu.. Hep iyi yerlerde görmek isterizzz...

    YanıtlaSil
  2. eline sağlık Merve en kısa zamanda detaylı olarak inceleyeceğim.

    YanıtlaSil